Öncelikle
burada neden bahsetmeyeceğim konusunu paylaşayım. Transformatör nedir, çalışma
prensibi, kullanım alanları gibi kitabi bilgilere burada değinmeyeceğim. Bu konuların tamamını hiç çaba sarf etmeden internette
dolaşan yüzlerce yazılı ve görsel kaynaktan bulabilirsiniz. Hatta konuya biraz
derinlemesine girer ve biraz vakit ayırırsanız önemli bir aşama kaydedersiniz. Sonuçta
uzay mekiği tasarlamıyoruz. Ben burada konuyla ilgili yapmış olduğum bir
çalışmadan edindiğim deneyimleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bunu yaparken
işe başlamadan önce kitabi bilgilerle ön göremediğim ancak tecrübeyle edindiğim
bazı önemli noktalardan da bahsedeceğim.
Transformatör
(Trafo) sarmak benim gibi amatörlerin kolay kolay kalkışabileceği bir iş değil.
Bu işin kafa karıştırıcı birçok matematiksel detayı olduğu gibi tasarlanan
trafoda kullanılacak malzemelerin özelliklerini de öğrenmek gerekir. Bu bilgi,
bahsettiğim gibi bir şekilde sanal ortamdan edinilebilse bile, trafo sarmak
için kullanılacak malzemenin temininde zorluklar hemen karşımıza çıkar. Büyük
şehirler dışında yaşamayanların istenilen malzemeyi temin etmesi hemen hemen
imkânsız gibidir. Çünkü trafonun ana malzemelerinden biri olan trafo sacının, küçük
şehirlerde bulunması pek mümkün görünmüyor. Hatta bu sacların hiçbir internet
sitesinde perakende satışı da şu an için yok. Dahası istenilen çeşit ve özellikte
emaye bobin telini temin etmekte bir o kadar zor.
İlk olarak trafo
tasarlama ve sarım hesaplarına başlamadan önce trafoyu hangi amaçla ve
şartlarda kullanılacağının belirlenmesi gerekir. Yani trafoyla ne yapacaksınız.
Ben amatör kullanım için bir punta kaynak makinesi yaptım. Bu alet kısa devrede
(tam yükte) ve kısa (5 -10 saniye) aralıkla çalıştırılıyor. Tasarımım işimi
görmeye yetiyor. Trafoyu gün içerisinde birkaç defa kullanacağınız gibi, 24
saat kesintisiz (kısa devre olmadan) olarak kullanmaya da ihtiyaç duyacağınız
cihazlar için de. trafo yapabilirsiniz. Tasarımınız ve tasarımda kullanacağınız
matematiksel değerler mutlaka ihtiyacınız ve kullanım alanız doğrultusunda
olmalıdır.
Trafo sarmaya
neden ihtiyaç duyduğum meselesine kısaca değinmek gerekirse, el yapımı bir
punta kaynak makinesi yapmak istedim. Hobi amaçlı. Yani hobilerimde kullanmak için
değil, bu aleti hobi amaçlı yapmak için. Yaptıktan sonra elinizin altında böyle
bir alet olunca da farklı amaçlar için kullanılıyor haliyle. Ben Ankara’da
yaşıyorum. Bu iş için gerekli olan ve istediğim boyutlardaki trafo sacını Ulus
semtinde elektronikçileriyle ünlü Konya Sokakta ki binalardan birinin bodrum
katında bulunan bir Trafo sarım atölyesinden uygun bir fiyata buldum. Kilo ile
satılıyor. İstediğim ölçülerdeki emaye bobin telini ise Dışkapı semtinde nam-ı
diyar yanan Yiba Çarşısından temin ettim. Emaye Bobin teli seçimi trafo tasarımı
için en can alıcı noktayı oluşturuyor. Çünkü trafonun performansını, ferrit
trafo sacıyla kıyaslanmayacak ölçüde bobin teli belirliyor. Evet trafo
verimliliği ve tasarımında sacın kalitesi ve şeklinin de ihmal edilemeyecek
ölçüde önemi olsa da burada aslan payını kullanılan sargı teli alıyor. Zaten bildiğiniz
gibi emaye bobin teli ve ferrit trafo sacı dışında kayda değer bir parçası olmayan
bir cihaz yapıyoruz.
Kullanılacak
ana malzemelerin özelliklerinden başlıyorum.
Ferrit Trafo
Sacları ve Seçimi:
Ben tasarımımda
E şeklinde olan saclardan tercih ettim. Aslında
mecbur kaldım da diyebilirim. Çünkü piyasada en çok çeşit bunlarda var. Çeşit
derken, ölçü ebat anlamında. Aldığım malzemenin görünenin haricinde yapısı yani
kimyası hakkında öyle bilgi sahibi olabileceğiniz fazla seçenek yok. Satıcılar
bile bu konuda fazla bilgi sahibi değil. Belki fabrikada bu bilgiye
erişilebilir ama onlarında her üründe olduğu gibi kendi ürünlerinin
özeliklerini abartıp abartmadığını bilemeyiz. Bu problemi aşmak için ben her
zamanki gibi bu işle ilgili kişilerin ortalama standart olarak kullandığı
değerleri aldım.
Trafo sacı
özelliklerinden sarım hesabında kullanacağımız değerlerden ilki GAUSS değeridir.
Bu değer 7000-18000 gauss arasında olabiliyor. Sac kaliteli ise değer düşük,
kalitesiz ise yüksek değerler seçilmelidir(ters orantı). Ayrıca trafo
saclarının birleşmesinden meydana gelen NÜVE nin her spirinde ne kadarlık akım
dönüştürebileceğimizi de bu değer belirliyor. Tavsiyem ülkemizde piyasada
bulunan normal saclarda 110000 veya 10000 gauss alınması. Bu değer gereğinden
yüksek alınırsa manyetik nüve ısınır. Benim gibi punta kaynak makinesi
yapacaksanız ve aralıklarla kısa devrede çalışacak amatör kullanım için bir
punta kaynak makinesi yapacaksanız gönül rahatlığı ile bu değeri 10000 veya
9000 olarak alabilirsiniz.
Gauss
değerinin yüksek alınması iletkenin spir sayısını azaltacak böylece daha az iletken kullanarak
trafonun ucuza imal edilmesine olanak
sağlayacaktır. Bu yüzden gauss değeri, trafo uzun süreli çalışmayacaksa tavsiye
edilenden daha küçük değerler seçilebilir. Ama siz yinede ne olursa olsun
tavsiyelere uymaya çalışın.
Bir diğer
hususta trafo sargısı için kullanılan emaye bobin telinin seçimidir. Günümüzde,
çeşitli malzemelerden üretilen çeşitleri mevcut. Normalde elektriği ve ısıyı
iyi iletebilmesinden dolayı bakır bobin telleri kullanılmalı. Ama bakırın
pahalı olmasından dolayı birçok firma ve kişiler daha ucuz olan alüminyum ve
alaşımlarından imal edilen telleri tercih etmektedir. Hatta bakır diye bakır
kaplama alüminyum bobin teli satan insanlarda yok değil. Aldığınız telin bakır
olmasına özen gösterin. Alüminyumun akımı iletme kapasitesi bakırdan daha az
olduğu için iletkenin milimetre karede taşıyabileceği akı yoğunluğunu düşecek
ve ters orantılı olarak kullanacağımız emaye bobin telinin çapı artacaktır. Evet
Alüminyum maliyetleri düşürür ama elle sarım yapacağımız kalın bir bobin teliyle
E şeklindeki trafo sacının aralarına gereken yeterli sarım sayısını yer
kalmaması sebebiyle yapamama ihtimaliz büyük olacaktır.
Bakır
kullanın. Evet Emaye bobin teliniz bakır olsun. 1 mm2 tekli bakır
teli açık havada 15 ampere kadar ısınmadan akım taşıyabilir. Ama bildiğiniz
gibi bizim emaye bobin tellerimiz açık havada durmuyor. Sargı sonucunda
iletkenler üst üste biniyor ve iletkenin doğrudan havayla temas ederek kendi
kendini soğutma şansı ortadan kalkıyor. Bu sebeple iletkende akımla oluşan ısı en
içteki katmandan en dıştaki sarıma kadar telden tele aktarılarak ve her katman bir
önceki katmandan almış olduğu ısıya kendi ısısını da katarak dışa doğru bir ısı
akımı oluşturuyor. Ve bu şekilde akım geçtiğinde iletkenin öz direncinden
kaynaklanan ısı, en dıştaki katmana
iletiliyor. Oradan da ısı havaya
aktarılarak trafo soğumuş oluyor. Bakırın özellikleri işte bu aşamada devreye
giriyor. Bakır gümüşten sonra elektriği ve ısıyı en iyi ileten metal. Öz
direnci daha düşük. Üzerinden akım geçtiğinde aynı çaptaki alüminyumdan daha az
ısı üretiyor. Mesela 1 mm2 bakır tel 15 amperi ısınmadan taşıyabilir
demiştik. Ancak 1 mm2 alüminyum tel ise 10 ampere kadar ısınmadan
akım iletebilir. Ayrıca can alıcı bir başka özellikte bakır katman katman bobin
sarımında, bobindeki ısıyı en dıştaki sarım katmanına daha iyi iletir ve ve iç
katmanlarda ısı birikmesi olmadan iç katmanlar daha kolay soğur. Tüm bu
sebeplerden ötürü iletkenin alüminyum yerine bakır olması daha ince bobin teli
kullanımına müsaade eder. Buda bizim gibi elle sarım yapacak amatörler için
büyük ve edinmemiz gereken bir avantaj. Trafo iletkeni olarak normalde bakır
teller için 2- 2,5 amper arasında akı
yoğunluğu olması istenir. En baştan beri söylediğim gibi bu değerler trafonun
kullanım alanına göre değişir. Ben punta kaynak makinesi için sık ve uzun süre
kullanım olmayacağını düşündüm ve 3,5 değerini aldım. Aleti yaptıktan sonra
fark ettim ki benim işimi gören amatör bir punta kaynak makinesi için akı 5 hatta 7 amperlik bir değer bile alınabilirmiş.
Çünkü birincil sargı kısa devrede ne kadar çalışırsa çalışsın hiç ısınmadı. Hatta
ılık bile olmadı hep buz gibi soğuktu. Evet aslında bu tam isteğimiz sonuç ama
benim sorunum birincil sargıda değil ikincil sargının ısınması. Birincil
sargıda bu değeri 3,5 alıp kalın bobin teli kullandığım için ikincil sargı için
E şeklindeki trafo sacının arasında yeterli alan kalmadı bu sebeple ikincil
sargının tel çapını olması gerekenin 5 de biri kadar almak zorunda kaldım. Buda
ikincil sargının çok çabuk ısınmasına neden oluyor. Oluşan bu duruma rağmen
işim görülse bile E şeklindeki trafo sacının aralıklarına sığacak şekilde her
iki sargıda kullanılan iletkenlerin çaplarından eşit ölçüde feragat etmiş
olsaydım ikincil sargıdaki bu çabuk ısınma problemini yarı yarıya az yaşamış
olacaktım. Çünkü sorunu tek bir noktada toplamak ve odaklamak yerine iki
noktaya eşit şekilde paylaştırmak bu durumda en akıllıca çözüm olacaktı.
İşte buradaki akı yoğunluğunu kendi
ihtiyacınıza göre belirlemeniz gerekiyor. Eğer tam yükte (kısa devre olmadan) uzun
süre çalışacak bir trafo yapacaksanız bu değeri rahatlıkla 2,5 veya 3 arasında
alabilirsiniz. 24 Saat kesintisiz çalışan bir trafo yapıyorsanız 2,5 veya daha
altında bir değer kullanmanızda fayda var.
Trafonun
ikincil sargısı için seçilecek iletkenin özelliği de tıpkı birincil sargı gibi aynı
değerler üzerinden hesaplanmalıdır. Burada önemli olan, benim yaptığım gibi E
şeklindeki trafo sacının arasında yer kalmamasından dolayı ikincil sargıda
kullanılan sargının kesitini sadece ikincil sargıda küçültmek yerine her iki
taraftan eşit oranda azaltmaktır. (Tabii ki en ideali hiçbir kısıtlama yapmamak
ve hesaplar neyi gerektiriyorsa o şekilde yapmaktır). Aksi halde daha öncede
belirtiğim gibi bir bölgede oluşan fazla ısıyı tekbir noktaya odaklamak
istenmeyen bir sonuç çıkaracaktır. Bunun yerine diğer bölgelere eşit olacak
şekilde paylaştırmak sorunun büyümesini engeller ve daha yüksek performans sağlayacaktır.
Evet, bu
konuda söyleyeceklerim bu kadar. En başta Tranformatör (trafo) konusunda
yeterli kitabi bilgiye sahip olduğunuzu varsaymıştık. Bu sebeple burada
bahsedilen konuları da dikkate alarak, artık amacınıza uygun bir trafo
tasarlayabileceğinizi düşünebilirsiniz.
Görüşmek üzere.
Excel ortamında oluşturduğum çok kullanışlı Transformatör Hsaplama Cevtveline ve bu cetveli tanıttığım yazıya, gösterilen bağlantıdan ulaşabilirsiniz: Bir Fazlı Transformatör Hesaplama Formüllü