Mavi Kapak Geri Dönüşüm Değildir. (Mavi Kapak Kampanyası )

    Neden ambalajlı suların kapakları geri dönüşüm için toplatılıyorda ambalajın tamamı toplanmıyor. Mavi kapağın geri dönüşümdeki maddi değeri daha fazla olduğu için mi?  Yani pet şişeninin kapağında kullanılan plastik malzeme daha değerlide, geri kalan kısmı daha az mı değerli?
    Elbette hayır.  Her iki plastik ürününde geri dönüşüm aşamasında fiyatı aynı.
     İnsan bu aşamada şu soruyu sormadan edemiyor. Madem su şişelerinin kapaklarının hurda değeri ile şişenin kendisinin hurda değeri aynı, neden mavi kapak toplama kampanyaları düzenleniyor ve toplanan kapaklar karşılığında özürlülere tekerlekli sandalye veriliyor. Bu tekerlekli sandalyeler kapak karşılığında değilde de plastik şişenin tamamı karşılığında neden verilmiyor.


    İşin içinde büyük bir üç kağıt, istismar ve halkın kullanılması  var. Bu durumu şöyle açıklayım.

Yenilebilen Yabani Otlar

Ana Sayfa >  Nadir Bilgi > Doğa Ve Tarım > Yenilebilen Yabani Otlar



Her yörede, kendi iklimine ve kültürüne özgü yenilebilen yabani bitkiler bulunur. Ve o yörenin insanları bunların büyüme ve toplanma zamanını bilir. Doğanın insanlara armağanı bu lezzetli ürünlerin hepsinin de ayrı bir aroması ve kokusu var. Ancak yabani otları ilk defa yiyenler için genelde bu aroma ve lezzeti almaları çok zor oluyor veya hoşa gitmeyebiliyor. Bu bitkiler bazen pişirilerek yenilen güzel bir kahvaltılık yada yemek bazende iştah açıcı olarak tüketilen yeşillik ve salatalarda soslarda kullanılan bir gıda olarak karşımıza çıkıyorlar.
Ülkemizin kısal bölgelerinde çokça yaygın olarak tüketilen yabani otları resimleriyle yetişme ortamı ve zamanlarıyla birlikte sizlere tanıtmaya çalışacağım.
Bunların isimleri yöreden yöreye hatta bir birine komşu iki köyde bile değişiklik gösterebileyor. Bazı bölgelerde çok beğenilerek tüketilen bir yabani ota diğer bölgelerde bilinmiyor ve dolayısıyla tüketilmiyor. Yabani otları tüketmek yabani mantarları tüketmekten kuşkusuz daha güvenli. Ancak bu otları tüketirken her zaman dikkatli olmakta ve yenilebilirliğinden emin olunmakta fayda var. Bunun için en kestirme yol kırsal hayata dair  tecrübesi olan büyüklerimize ve yaşlılara sormak.
Doğanın ikramı sayabileceğimiz bu bitkiler hakkında , ataların bize bıraktığı bilgi mirasına başvurmak dışında  pek seçeneğimiz yok. Biz hayatta olanların, ataların bize bıraktığı her türlü bilgiyi gelecek nesillere geliştirerek aktarma gibi ciddi bir ödevi olduğunu da düşünüyorum. Çünkü bu güne kadar, bu konun ciddi bir bilimsel araştırma ile incelenip bu bilginin düzenli bir biçimde insanlağın  yayınlandığını sanmıyorum. Kuşkusuz benim çalışmamında bilimsel bir kaynak olacağını da iddia etmiyorum. Ancak amatör bir ruhla hazırlanmış bir ön bilgi olacaktır.
Bu bilgi mirasını yaşatmak ve bir kenarda yazılı kalmasını sağlayıp hayatta tutmak ve hatta yaygınlaştırmak için nadir bilgi kataloğuna böyle bir yayın eklemeyi gerekli gördüm. Ancak yinede şunu söylemeliyim  yaşadığım toplumda hiç kimsenin okuduğu bir yazıya dayanarak ot topladığını da görmedim. Sayfada sizlere tanıtacağım bitkilerin bir kısmı kişisel deneyimlerim bir kısmınıda değişik yazılı kanaklardan derlediğim bilgilerden oluşacaktır.  
Ayırıca şunuda belirmeliyim, bu ilk aşamada birkaç bitki derleyebildim. Bu kayıt yıllar içinde gelişecek ve o bu şekilde bir kaynağa dönüşecektir. 
Şimdi ilk aşamada toplayabildiğim bitki çeşitlerine geçelim.


1. HARDAL 

Anadoludaki çoğı bitki gibi ilkbahar aylarında havaların ısınmasıyla beraber yetişir. Daha çok ekilip biçilen ve aktif tarım yapılan alanlarda ortaya çıkar. Tarımsal bitkilerle aynı ortamda yetiştiğindan Tarım zararlısı yabani otlardandır. Ekili arazilerden taplayamacağımız için o yıl için nadasa bırakılan tarımsal mücadele ilaçlaması yapılmayan tarlalardan toplanabilir. Çabuk yetişip çiçeklenir. Çiçekleri açık sarı renktedir. Toplanması için en uygun zamanda çiçek sapı oluşumundan hemen önceki 5-6 yaprak olduğu zamandır. Bir tarladaki hardallar tamamen çiçeklense bile hemen komşu tarladaki hardal bitkisi daha yeni yetişiyor olabilir. Bu açıdan büyüme ve toplanma zamanı Mart ayı başından Haziran ayı sonuna kadar sürer. Bitki yaprakları büyük ve yetiştiği yerdeki yoğunluğu genellikle fazla olduğundan, bir kaç öğünlük hardalı toplamak birkaç dakikadan fazla sürmez. Bu açıdan kolay erişilebir bir bitkidir. Çiğ olarak ve sofrada yeşillik olarak tüketilir.


2. CIRNAK, GELİNCİK OTU

Erken İlkbaharda yetişir ve tüketilmeye uygundur . Gehellikle çayırlık alanda aktif  tarım yapılan arazilerde. kırsaldaki bahçe kenarlarında bulunur. Kendine has hafif bir aroması vardır. İlk defa tüketenler için  tatsız tuzsuz bir gelebilir. Bu sebepten cırnağı bilenler bile bilenler bile pek tüketmez. Genellikle pişirilerek kahvaltılarda tüketilir. Hamur işlerinde de iç olarak kullanılabildiği gibi çiğ olarak sofrada yeşillik olarak tüketilebilir. 
   





3. KANGAL DİKENİ

Geç ilkbahar veya yaz başında yenilebilecek büyüklüğe erişir. Bazı kaynaklarda çukurova yöresine ait olduğu idia edilse de tüm Anadoluda coğrafyasında rastlanabilir. Bitki yapraklarının rengi yetiştiği toprağa ve yöreye göre açık yeşilden, kadifemsi görünümde beyazımsı gri  yeşile kadar değişebilir.  Yenmesi epey zahmetli ve can yakıcı olmasına rağmen kendine has kına kokusununa benzer aroması ve hafif lezzetli bir tadı vardır. Her yöreden çobanların dağ başında çiğ olarak çerez niyetine tükettikleri ve zevkle yedikleri bir atıştırmalıktır.  Yenilmeye en müsait bitkiler yerini sevmiş iri ve geniş  yapraklı olanlardır. Bitki ne kadar geniş ve iri yapraklara sahise o kadar sulu ve yumsak olur. Kartlaşan ve cılız bitkiler odunsu bir halde olur ve tadı ve aroması fazla hissedilmez. Çiçek yumrusu oluşmuş bitkiler kartlaşmış olarak kabul edilir. Tüketmek ve lezzet için için en uygun dönem 20-30 cm yüksekliğeerişmiş çiçek yumrusu oluşmadan hemen önceki dönemdir.  Bitkinin orta gövde kabuğu yaprakları ile beraber soyulduğunda ortaya çıkan açık yeşil gövde yenilir. Bitki yerinde kasilir kesilmez soyulur ve soyulduğu anda tüketilmelidir. Çünkü soyulduğunda ortaya çıkan açık şeşil kısım bir kaç dakika içerisinde kararmaya başlar. Kesilip soyulmasa bile bekletildiğinde suyunu hızla kaybeder ve yenilirken ağızda odunsu tad bırakır. Tabi bitki soyulup yenilirken ellerde kına gibi kalan siyah bir leke bırakır ve bu leke kalay kalay çıkmaz.





























Not:Şimdilik bu kadar ama bu kayıdın yazımızımı yıllar içinde devam edecektir.