Roma Pantheonu
Roma Pantheonu tüm Roma yapıları içinde en iyi korunmuş olanı ve muhtemelen de dünyada döneminin en iyi korunmuş binasıdır. Tarih boyunca hep kullanılmıştır. Günümüze kalan binanın tasarımı genellikle Trajan’ın mimarı Şamlı Apollodorus’a atfedilir ancak imparator Hadrianus veya onun mimarlarına ait olması da muhtemeldir.
43.4 metrelik kubbe çapıyla, güçlendirilmemiş (donatısız) beton kullanılarak inşa edilen dünyanın en büyük kubbesine sahip binası. Bina İmparator Hadrianus tarafından yaklaşık 2000 yıl önce yaptırılmıştır. Kubbenin tepesinde daire biçiminde boşluk vardır. Bu boşluğa occulus ( göz ) denir.
Pantheonun giriş alınlığında “ M. AGRİPPA L.F. COS. TERTİUM FECİT “ yazar. Türkçe tercümesi ise ‘Lucius'un oğlu Marcus Agrippa, üçüncü konsüllüğünde yaptı ‘ anlamındadır. Buna göre "Agrippa'nın Panteon' u yaptığı" söyleniyor.
Bu ifade günümüze ulaşan Pantheon binası için geçerli değilse de binan olduğu yerde daha önce inşa edilen pantheon binası için söylenebilir. Çünkü günümüzde Panteon olarak gördüğümüz bina aslında o isim tarafından yaptırılan orijinal yapı değildir. Aynı yerde Pantheon ‘un ilk cisimleşmesi, Roma İmparatoru Augustus'un damadı olan Agrippa tarafından yaklaşık MS 25 de inşa edilen versiyonuyla olmuştur. İlk bina, travertenden (kireç taşı kaya) yapılmış geleneksel dikdörtgen bir Roma tapınağıydı.
Birçok antik kentte olduğu gibi, Roma da MS 60, 64, 79, 100 ve 110 yıllarında büyük yangınlar trajedisi yaşadı. İlk Panteon, bir yangın sırasında ciddi hasar gördü ve İmparator Domitian tarafından yeniden inşa edildi. Bu bina da, bir yıldırım çarpması sonucu ortaya çıkmış bir başka yangında tahrip oldu. İmparator Hadrian MS 118 ila 128 döneminde bugün bildiğimiz tapınağı Panteon olarak yeniden inşa etti. Roma'da zarar gören tapınakları, önceki seferinde olduğuna benzer şekilde yeniden yapmak gibi bir gelenek vardı. Görünüşe göre bu yıkım sonrasında tapınakta ayakta kalan tek şey, yeni binaya geçmişle önemli bir sosyal ve siyasi bağlantı sağlayan, muhtemelen alınlık üzerindeki yazıttan ibaretti.
Bazı kaynaklara göre ise, Roma Pantheon binasının günümüze ulaşan versiyonunu yaptıran İmparator Hadrianus’un İ.S. 118-125 yılları arasında tapınağı tümüyle yenilemesi sırasında, alınlıktaki yazıtla Agrippa’yı hürmetle anmak ve kendi alçak gönüllülüğünü göstermek maksadıyla yazdırdığı belirtilmektedir.
Bir başka konuda 19. yüzyıla kadar Panteon'un kubbe çapı menzilinin aşılmadığı söylense de, 1000 yıldan daha uzun bir süredir rekoru elinde tuttuğu kesinlikle doğrudur. Bu konuda değişik kaynaklara göre Brunelleschi’nin Floransa Katedrali'ndeki kubbesinin (1420-1436'da inşa edilmiş) sıklıkla Panteon'dan daha büyük inşa edilen ilk kubbe olarak tanımlanmakla beraber, bazılarına göre daha küçük, bazılarına göre ise aynıdır.
Bu ayrımın tam olarak yapılamasının nedenlerinden birsi Floransa Katedrali üzerindeki kubbenin dairesel değil, sekiz köşeli oluklu kemerlerden oluşan bir oktogon olması. Fletcher'da gösterilen Katedral'in planına göre, oktogonun en dar kısmı çapı 42.2 m (Panteon'tan 1.23 m daha az). Farklı trigonometri hesapları ile, bu açıklığı maksimum mesafe 45,72 m ( 2,29 m daha büyük) kadar hesaplama yapılabiliyor. Dolayısıyla, Floransa kubbesinin bir kısmı Panteon'dan daha küçük ve bir kısmı daha büyüktür. Floransa Katedrali kubbe açıklığı ile Panteon'a yaklaşıyor, ancak tam küre şeklindeki kubbeler açısından değerlendirince , Panteon en genişi!
Pantheon kavramı bugün içinde meşhur kimselerin gömülü olduğu anıtlar için kullanılır.
7. yüzyıldan bu yana Hıristiyan kilisesi olarak kullanılan Panteon Roma’daki en eski beton kubbeli binadır. İlk başta içerisinde pagan tanrı heykelleri varken, kilise tarafından bu heykeller yok edilmiş, Pantheon da bir katolik kilisesi haline getirilmiştir.
Ayrıca ziyaret etme imkanını yakalamış birinin anlatımıyla Pantheon yararlanmak isterseniz farklı bir kaynak.
M. AGRİPPA L.F. COS. TERTİUM FECİT